Dede korkut; Türk Dünyasının bin yıllık kültürel kimliğinin taşıyıcısı; Oğuz Türklerinin sözlü geleneklerinde yüceltilen bilge kişiliktir. Toplam on iki hikayed
Bir gün, Kam Han oğlu Han Bayındır yerinden kalkmıştı. Şam işi otağını yerin yüzüne kurdurmuştu. Yaptırdığı gölgeliği gökyüzünü tutmuştu. Yerin her köşe
Burla Hatun: Anadolunun efsane kadın savaşçıları olan Amazonlar gibi, Burla Hatun da Dede Korkut hikayelerinde savaşçı bir kimlikte karşımıza çıkar. “Kırk kızdan o
Çağırınca Dedem Korkut hemen geldi.Oğlanı elinden tutup babasına götürdü. Hey Dirse Han beylik ver bu oğlana Taht ver erdemlidir. Altın başlı otağ ver bu oğlana Gö
Atına kocasından önce binen,sabah gün doğmadan kalkan Banu Çiçeğin, beşik kertmesi yavuklusudur. Düğünü duyan casuslar, Bayburt Kalesi Beyi’ne varıp, “Banu Çi
Sırma Hatun: Saçı uzun Sırma Hatun, cengaver Türk kadınını simgeler. Kırk kızdan oluşan grubun üyesidir. Zalim Niksar kralının kızıdır. Babasının zulmüne dur de
İnşallah bir kızım olursa, hepiniz şahit olsun, kızımı, Pay Püre Bey’in oğluna beşik kertme yavuklu yapacağım dedi Pay Piçen Bey
Oğuzda Duha Koca Oğlu Deli Dumrul derlerdi, bir yiğit vardı. Susuz bir derenin üzerine bir köprü yaptırmıştı. Geçenden otuz akçe, geçmeyenden döve döve kırk akçe
Kara Han Beyin hanımı Ay Han, koç gibi bir yiğit doğurdu. Oğlan anasının ak memelerinden üç gün üç gece emdi,
Ulaş oğlu, ol erenlerin arslanı, tülü kuşun yavrısı, karacuğun kaplanı, konur atın iyesi, Han Uruz’un ağası, Bayındır Han’un güyegüsü,